Kolonyal Kalıplardan Özgürleşme Arayışı: Afrika’da Eğitim Sisteminin Dönüşümü

Afrika’nın pek çok ülkesinde okul sıralarında öğretilen tarih başka bir dünyanın yazdığı tarihtir. Öğrenciler kendi halklarını keşfetmeden önce, Fransız devrimini ezberler. Kendi dillerini konuşamadan Shakespeare çözer. Kolonyal eğitim sisteminin kalıntıları, kıtanın bağımsızlık mücadelesini tamamlamasına engel olan en derin yapısal sorunlardan biridir.

Sömürgeci güçler Afrika’da yalnızca toprakları değil, zihinleri de şekillendirmek istedi. Fransa, İngiltere, Belçika ve Portekiz gibi ülkeler, eğitim sistemini kendi dillerinde, kendi değerleri doğrultusunda kurguladı. Bu sistemler, Afrika toplumlarını yönetilebilir hale getirmeyi, Batı’nın kültürel normlarını içselleştirmeyi ve kıtayı yerel değil, Batılı düşünceyle “medenileştirmeyi” hedefliyordu.

Bağımsızlık sonrası birçok Afrika ülkesi, altyapı yetersizliği nedeniyle bu eğitim mirasını aynen devraldı. Fransızca, İngilizce ve Portekizce hâlâ birçok ülkede eğitim dili olmayı sürdürüyor. Bu durum yalnızca dilsel değil, epistemolojik bir soruna da işaret ediyor. Bilgi nasıl üretilir, kimden öğrenilir ve neyi merkeze alır? Afrika’nın çocukları bu sorulara hâlâ kolonyal cevaplarla karşılık veriyor.

Ancak son yıllarda kıtanın birçok yerinde bu yapının sorgulanmaya başlandığına tanık oluyoruz. Güney Afrika’daki “Rhodes Must Fall” hareketi, yalnızca bir heykelin kaldırılması değil müfredatın ve akademik temsiliyetin de dekolonize edilmesi çağrısıydı. Kenya, Tanzanya ve Gana gibi ülkelerde yerel dillere dayalı eğitim politikaları yeniden gündeme geliyor.

Ayrıca yerel bilgiyi merkeze alan yeni eğitim girişimleri kıtada yaygınlaşıyor. Etiyopya’da halk hikâyeleri ve sözlü gelenekler ders içeriklerine dâhil ediliyor. Nijerya’da geleneksel tarım bilgisi okul kitaplarında modern agronomiyle birlikte öğretiliyor. Ruanda’da soykırım sonrası eğitim, barış ve uzlaşma temelli yeniden inşa süreciyle şekillendirildi.

Eğitimin özgürleştirici bir güç olabilmesi için, yerli bilginin, yerli dilin ve yerli kimliğin sistematik olarak desteklenmesi gerekiyor. Afrika, yalnızca geçmişini öğrenen değil kendi geleceğini yazan nesiller yetiştirmek zorunda.

Kıtanın tam bağımsızlığı ancak zihinlerdeki sınırları kaldırarak mümkün olabilir.

Eğitim sisteminin özgürleşmesi, Afrika’nın özgürleşmesidir.

Yorum gönder