Kara Nisan: Ruanda’daki insanlık dramının arka planı

Ruanda dendiğinde akla gelen ilk film hiç şüphesiz Hotel Rwanda (2004). Ancak Ruanda’daki katliamları bilmek, daha doğrusu arka planını görmek isteyenler için Sometimes in April (Kara Nisan), biçilmiş kaftan. Lumumba (2000) ve I Am Not Your Negro (2016) filmleriyle bildiğimiz Haiti asıllı yönetmen Raoul Peck, 1994 yılında Ruanda’da gerçekleşen soykırım hakkında çok daha ayrıntılı ve o cehenneme götüren sahneler sunuyor Kara Nisan’da. Filmde, masum insanların katliamı canlandırılarak göz önüne seriliyor. Ev ve sokaklarda serinkanlılıkla işlenen cinayetler gösterilirken bir oda dolusu kız çocuğunun Hutu ya da Tutsi olması ayırt edilmeksizin kurşuna dizilmesi dehşete düşürüyor.

 

Filmin hemen başında Hutu, Tutsi ve Twaların asırlarca birlik ve beraberlik içerisinde nasıl yaşadıklarına vurgu yapılıyor. Raoul Peck, 1916’da Belçikalıların gelmesiyle ırk temeline dayalı sert, katı koloni sisteminin getirdiklerini gerçek görüntülere dayanarak aktarıyor. Kafatası, burun yapısı gibi ölçümlerle Ruandalıları ayıran Belçikalılar azınlıkta kalan Tutsileri Hutular karşısında yücelterek Hutularda derin bir küskünlük yaratıyor Peck’e göre.

 

Raunda’da Nisan ayı yağmur mevsiminin başlamasına denk gelir. 100 günlük katliamı konu eden ve adını da bu yağmur döneminden alan Kara Nisan, Ruanda ordusunda Hutulu bir subay olan Augustin’in (Idris Elba) öyküsüdür. Augustin,  Tutsi bir kadınla evlidir ve üç çocukları vardır. Augustin’in radyo programcısı kardeşi Honore, katliamların hemen başında yaptığı yayınlarla vahşeti körükleyenlerden biridir. Katliamdan 10 yıl sonra Honore, Ruanda Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılanmaktadır ve Augustin hiçbir zaman unutamadığı geçmişle yüzleşmek zorunda kalır. Honore ise cinayetleri teşvik eden, katilleri cesaretlendiren biri olsa da ellerinde kan yoktur. Bu yönüyle avukatı basın özgürlüğünden dem vurarak suçsuz olduğunu savunur. Tam da bu noktada Honore, Tutsi yengesini ve yeğenlerini korumak için hayatını tehlikeye atan biri olarak görülür.

Geçmiş ve şimdiki zaman arasında gidip gelen Augustin, Ruanda ordusunda erleri eğitir. Bu erler ve aynı zamanda sivil Hutular katliamlar için hazırlansa da Augustin, bunun olabileceğine ihtimal vermez. Şimdiki zaman dönüldüğünde (bu 2004 yılıdır) Augustin yine eğitimci olarak karşımıza çıkar ancak öğrencileri ilkokul çağındaki çocuklardır.

 

Ruanda’daki katliam sesleri -Augustin duymak istemese de- çok uzakta değildir. Augustin’in Tutsi eşi Jeanne yaklaşan tehlikeyi görerek ülke dışına çıkma arzusunu dile getirir. Ruanda ve komşusu Burundi’nin devlet başkanlarını taşıyan uçağın düşürülmesiyle başlayan katliamların gecesinde Augustin ve çocukları sohbet ederler. Belki de filmin en çarpıcı sahnesi çocukların kendilerinin Hutu mu yoksa Tutsi mi olduğunu sordukları andır. Augustin, kendisinin Hutu olduğunu belirterek gelenek olarak baba neslinin geçerli olduğunu dolayısıyla onların da Hutu olduğunu vurgular. Kimliğinde Hutu yazıp yazmayacağını soran çocuğuna ‘Evet’ cevabını veren Augustin, bir gün sadece Ruandalı yazması arzusunu dile getirir.

 

Ruanda’nın eski sömürgecileri, ABD hükümeti, etkisiz BM güvenlik güçleri ve diğer güçler katliama sessiz kalır. Ancak filmde soykırıma giden yolda silah temin eden ülkeler ifşa edilir. Silahlar İsrail’den, palalar Çin’den… Liste uzayıp gider. Kendisini tehdit eden Amerikalıya Ruandalı General’in verdiği cevap ise manidardır: “Burada petrol yok, maden yok. Ne için geleceksiniz?”

Ruanda Katliamı: 90’lı yılların başında pek de bilinmeyen Ruanda, 1994 yılında, sadece 100 günde, bir milyona yakın insanın katledilmesiyle gündeme oturdu. Belçikalıların koloni düzeninin bir parçası olarak Ruandalılar etnik olarak bölündü. Tutsiler önemli görevlere getirilirken çoğunluk olan Hutular ötekileştirildi. Gücü ellerine alan Hutular katliama başlarken başta Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm dünya olayları sadece izlemekle yetindi.

 

Benzer filmler

 

  • 100 Days (2001)
  • Hotel Rwanda (2004)
  • In Rwanda We Say…The Family That Does Not Speak Dies – Belgesel (2004)
  • Shooting Dogs (2005)
  • A Sunday in Kigali (2006)
  • Munyurangabo (2007)
  • Shake Hands with the Devil (2007)
  • Kinyarwanda (2011)
  • Imbabazi (2013)
  • Birds Are Singing in Kigali (2017)

 

Menşei: Fransa, Ruanda, ABD

IMDB: 7.9

Yönetmen: Raoul Peck

Oyuncular: Idris Elba, Oris Erhuero, Debra Winger, Pamela Nomvete, Carole Karemera

Gösterim Tarihi: 19 Mart 2005

Dil: İngilizce, Ruandaca

Tür: Dram, Tarih, Savaş

Süre: 140 dakika

 

 

MEHMET BAYDEMİR

GAZETECİ YAZAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir