İsrail-Afrika İlişkileri: Gazze Soykırımı Sonrası Dengeler Değişiyor mu?
İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze’ye yönelik sürdürdüğü saldırılar, yalnızca Orta Doğu’da değil küresel çapta ciddi diplomatik sonuçlar doğurdu. İsrail’in Filistin halkına yönelik sistematik saldırıları soykırım suçlamalarına yol açarken bu durum Afrika kıtasında da büyük bir yankı uyandırdı. İsrail, uzun yıllardır Afrika ülkeleriyle geliştirdiği diplomatik ve ekonomik ilişkileri koruma çabasındayken Güney Afrika başta olmak üzere kıtanın birçok ülkesi Gazze’deki saldırıları sert bir şekilde kınadı.
Afrika’nın Filistin Desteği: Tarihsel Bir Bağ mı?
Afrika kıtası tarih boyunca sömürgecilik, işgal ve emperyalist politikalarla mücadele etti. Bu yüzden Filistin halkının yaşadığı işgal ve baskı birçok Afrika ülkesinin yakın tarihte yaşadığı sömürgecilik deneyimiyle özdeşleştirildi. 1970’lerden itibaren Afrika’da birçok ülke Filistin’e destek verirken, İsrail’in Güney Afrika’daki apartheid rejimiyle kurduğu yakın ilişkiler de kıtada Tel Aviv yönetimine yönelik şüpheyi artırdı.
Afrika Birliği 1975’te İsrail ile diplomatik bağlarını kopardı ve Filistin Kurtuluş Örgütü’ne (FKÖ) tam destek verdi. Ancak 2000’lerden itibaren İsrail, kıtadaki diplomatik ve ekonomik varlığını güçlendirmek için agresif bir dış politika izlemeye başladı.
İsrail’in Afrika’daki Etkisi: Diplomasiden Ekonomiye
İsrail, 2000’li yılların başından itibaren Afrika kıtasında nüfuzunu artırmaya yönelik ciddi hamleler yaptı. Tel Aviv yönetimi, özellikle Batı ve Doğu Afrika’da ekonomik iş birlikleri, güvenlik anlaşmaları ve tarımsal teknoloji projeleriyle Afrika ülkeleriyle yakın ilişkiler kurdu.
- Tarım ve Su Teknolojileri: İsrail, su kıtlığı yaşayan Afrika ülkelerine sulama sistemleri ve tarımsal teknoloji desteği sundu.
- Silah Ticareti ve Güvenlik İş Birliği: İsrail, Nijerya, Kamerun ve Kenya gibi ülkelerle askeri iş birlikleri geliştirerek güvenlik ve istihbarat alanında destek sağladı.
- Dijital Girişimler ve Yatırımlar: İsrailli şirketler, Afrika’daki fintech ve start-up ekosistemine yatırımlar yaparak ekonomik ilişkileri güçlendirdi.
Ancak İsrail’in Afrika’daki bu yükselişi Filistin meselesi nedeniyle her zaman kırılgan bir yapıya sahipti. 2023 yılı itibarıyla İsrail Afrika Birliği’nde gözlemci üye statüsü almak için girişimlerde bulunmuş ancak birçok Afrika ülkesi bu adımı sert bir şekilde eleştirmişti.
Gazze Soykırımı Sonrası Afrika’nın Tavrı
Gazze’de binlerce Filistinlinin hayatını kaybetmesine neden olan saldırılar Afrika’da büyük bir tepkiyle karşılandı. Güney Afrika, 2024 başında Uluslararası Adalet Divanı’na başvurarak İsrail’i soykırımla suçlayan ilk ülke oldu. Bu başvuru, kıta genelinde büyük destek gördü ve İsrail’in Afrika’daki diplomatik gücüne darbe vurdu.
Afrika ülkelerinin Gazze’deki saldırılara karşı verdiği tepkiler şöyle özetlenebilir:
- Güney Afrika, İsrail’i resmen soykırımla suçladı ve diplomatik bağlarını askıya alma sürecine girdi.
- Cezayir, Filistin meselesini Afrika Birliği’nin gündemine taşıyarak İsrail’in kıtadaki varlığını sorgulattı.
- Mali ve Burkina Faso, İsrail ile ilişkilerini askıya alarak Filistin’e desteklerini ilan etti.
- Senegal, Nijerya ve Tunus, İsrail’i kınayan açıklamalar yaparak Filistin’e destek mesajları verdi.
Özellikle Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanı’ndaki hamlesi, İsrail’in kıtadaki etkisini ciddi şekilde sarstı. Batı dünyasının İsrail’i korumaya yönelik çabalarına rağmen, Afrika’da birçok ülke açıkça Filistin’in yanında yer aldı.
İsrail’in Afrika’daki Geleceği: Çıkmaz Yol mu?
İsrail, Gazze saldırıları sonrası kıtadaki diplomatik varlığını korumak için yoğun çaba harcıyor. Ancak Güney Afrika’nın liderliğinde şekillenen Filistin yanlısı tavır, İsrail’in Afrika’da eski etkisini sürdürmesini zorlaştırıyor.
Önümüzdeki süreçte şu gelişmelerin yaşanması muhtemel:
- Afrika Birliği’nin İsrail’e Yönelik Tavrı Netleşecek: İsrail’in Afrika Birliği’ndeki gözlemci üye statüsü konusu yeniden gündeme gelebilir ve kıtanın büyük kısmı bu statünün iptal edilmesini talep edebilir.
- İsrail’e Yönelik Yeni Diplomatik Kopuşlar Yaşanabilir: Mali, Burkina Faso ve Nijer gibi ülkeler İsrail ile diplomatik bağlarını askıya alırken bu listeye yeni ülkeler eklenebilir.
- Afrika’da Yeni Bir Küresel Denge Şekillenebilir: İsrail’in kıtadaki etkisinin azalması Afrika’nın Filistin davasında daha aktif bir rol oynamasına yol açabilir.
Afrika ülkeleri Batı’nın ekonomik ve diplomatik baskılarına rağmen İsrail’in Filistin’deki ihlallerine karşı sesini yükseltmeye devam ederse, kıtanın küresel siyasetteki rolü daha da güçlenecek.
Sonuç: Afrika, İsrail’e Sırt Dönüyor
Gazze soykırımı sonrası Afrika’da İsrail karşıtı sesler güçlenirken kıtada Filistin’e verilen destek de artıyor. İsrail’in Afrika’daki varlığı, yıllardır ekonomik ve askeri iş birlikleriyle şekillense de, kıta ülkeleri artık daha bağımsız bir dış politika izlemeye başladı. Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanı’na başvurusu İsrail-Afrika ilişkilerinde bir kırılma noktası oldu ve bu süreç, İsrail’in kıtadaki geleceğini ciddi şekilde belirsizleştirdi.
Afrika, artık sadece Batı’nın veya İsrail’in belirlediği sınırlar içinde hareket eden bir kıta değil. Kendi çıkarlarını gözeterek, küresel düzende daha güçlü bir aktör olma yolunda ilerliyor. İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırım Afrika’da hem diplomatik hem de ekonomik ilişkilerin yeniden şekillenmesine neden olacak gibi görünüyor.
Yorum gönder