Afrika’da kalkınma stratejisinde yeni yaklaşımlar (1)

Afrika’da özgün ve adil bir kalkınma modeli olarak; Adil Düzen

AMHARCA İÇİN: https://www.afrikacalismalarimerkezi.com/%e1%89%a0%e1%8a%a0%e1%8d%8d%e1%88%aa%e1%8a%ab-%e1%8b%a8%e1%88%8d%e1%88%9b%e1%89%b5-%e1%88%b5%e1%89%b5%e1%88%ab%e1%89%b4%e1%8c%82-%e1%8b%8d%e1%88%b5%e1%8c%a5-%e1%8a%a0%e1%8b%b3%e1%8b%b2%e1%88%b5/

SESLİ MAKALE;

Batılılar asırlarca Afrika’yı sömürdüler. Bugün de bu sömürü düzeni özellikle faiz – borç sarmalı ile devam ediyor. Afrika en az üç asırdan beri hakkı değil kuvveti üstün tutan Batı medeniyetinin zulmü altında inlemektedir.  Ezen gücün mahiyeti değişse de neticesi değişmiyor. Hatta Batı yerine Doğu’dan Rusya ve Çin gibi sosyalist ülkeler de gelse netice değişmiyor. Çünkü bunların hepsi kuvveti üstün tutan zihniyete dayanmaktadır. Hepsi ezen, ezilen düzenleridir. Aralarındaki tek fark sosyalizmde ezen güç siyasi güçtür. Kapitalizmde ise ezen güç sermaye gücüdür. Afrika’da sosyal adalet ve refah artışı sağlayacak model Erbakan’ın adil düzeni teorisi olabilir.

Erbakan’a göre Adil düzen herkese hakkını vermeyi esas almış ve refahın önündeki engelleri yani kapitalizm ve komünizmin bütün menfi unsurlarını arındırmış düzendir. Bu düzende kâr helâl sayılmış, buna mukabil faiz ortadan kaldırılmıştır. Bu düzende kapitalist düzen mikropları adil esaslar vasıtasıyla zulüm ve sömürü aracı olmaktan çıkarılmıştır. Bu, Afrika’nın tam ihtiyacı olan ilaç olabilir.

Faizci sistem maalesef asırlardır Afrika’yı sömürmeye ve ezmeye devam ediyor. Komünizm insanlığa bir süre zulmettikten sonra yıkılmıştır. Kapitalizm ise zulmüne devam etmektedir.  Faizlerle, borçlarla ve direkt sömürü yöntemleri ile Afrika ezilmektedir. Milyonlarca işçi, köylü, memur, esnaf, dar gelirli eziliyor ve yüzlerce yıldır fakirleştiriliyor. Kötü yönetim, darbeler, pahalılık, enflasyon, işsizlik, açlık, geçim sıkıntısı, sefalet ve geri kalmışlık yüzünden Afrika ızdırap çekmekte ve koca kıtanın gelir dağılımı her geçen gün korkunç bir şekilde bozulmaktadır. Afrika’da birçok ülke süratle sosyal patlamalara doğru sürüklenmektedir ve zaman zaman da bu patlamalara uluslararası medyada şahit olmaktayız.

FAİZSİZ, KARŞILIKSIZ PARA BASMAYAN SİSTEM

Merhum Erbakan, adil ekonomik düzenin nasıl bir düzen olduğu, nasıl işlediği, bütün insanlarımıza nasıl refah getireceğini ve ülkenin nasıl hızla kalkındırılacağını bütün teferruatıyla anlatmıştır. Hocanın adil düzeni elbette Afrika’nın yerel şartlarına uyarlanarak değerlendirilebilir. Çünkü bu sisteme göre bütün faizler kaldırılmıştır, devlet gelirini ancak ve sadece üretime yaptığı katkı ve hizmetleri karşılığında kendi hakkı olarak ve hakkı ne kadarsa o kadar olarak alır ve devletin geliri böylece temin edilmiş olur, darphanede karşılıksız para basarak milletin hakkını yemek yoktur, bugünkü bankacılık sisteminin yaptığı gibi fakirin hakkını alıp zengine vermek düzeni yoktur, batık krediler, kredi dağıtımındaki haksızlıklar ve yüksek kredi faizleriyle milyonların ezilmesi, gelir dağılımının bozulması, ekonominin tahribi yoktur.  Afrika için adil düzende haksız ve yanlış noktada alınan vergiler ve faiz olmadığı için maliyetler düşer, aynı sermaye ile daha çok üretim yapılır ve refah sağlanır. İşsizlik kalkar, üretim istihdam ve ihracat patlar. Elbette sadece Afrika için değil ancak özellikle Afrika için kapitalist nizam yerine adil düzenin daha çok dile getirilmesi gerekir.

Tabi ki faizler kalktığı zaman kredilerin nasıl bulunacağı, devletin gelirinin bütün haksız vergi kanunları kaldırıldığı halde, çalışanları ezmeden bugünkünün kat kat fazlasıyla devletin kendi hakkı olarak nasıl temin edileceği, bankacılık düzeninin nasıl yürüyeceği, serbest piyasa mekanizmasıyla arz ve talep kaidelerine uygun olarak fiyatların hakkaniyetli bir şekilde Afrika’nın her yerinde ve herkese eşit olarak nasıl teşekkül edeceği gibi bütün soru ve sorunlar merhum Erbakan tarafından açıklanmıştır. Hocanın önerisinde maliyetler içerisinde hiçbir faiz ve vergi bulunmadığı için Afrika’da üretim bugünkünden daha ucuz olacak, üretim Afrika’ya kayacak ve bu yüzden hakiki ihracat patlaması olacaktır.

Hocanın adil düzen önerisine göre her bölgede kurulacak fabrikalar ve yatırımların projeleri devlet tarafından tanzim ettirilip tam bir teşvike tabi tutulacağı için sanayide, tarımda, turizm ve hizmetlerde büyük bir patlama meydana gelecektir. Ayrıca adil düzende ekonomik hayatta her türlü teşvik ve kolaylık mevcut olacağı için adeta makine yağlanacak ve ekonomik kalkınma görülmemiş bir hızla gelişecektir. Adil düzenin asıl gayesi bütün insanlara iyilik yapmak, bütün insanların saadetini temin etmektir. Hiçbir kimseye ve topluluğa ne kini, ne intikamı ne de düşmanlık hissi yoktur. Tek gayesi herkese iyilik, herkese saadettir. Bu yüzden sanayileşmiş batı ülkeleri ve gelişmekte olan ülkelerle barış içinde en iyi dostluk münasebetleri yürütülecektir ve bu meyanda bilhassa ticari sahada, teknoloji ve ilmi araştırmalar sahasında her türlü işbirliği teşvik edilecektir. Ve hâlihazır zulüm nizamları yüzünden çektikleri ızdıraplardan kurtulmaları için her türlü gayret gösterilecektir.

Afrika asırlarca insanlık onurunun en ağır hallerinden biri olan köleliği yaşadı ve normalleştirdi. Bugün Afrika’nın her santiminde o zulmün izlerini görürsünüz. Bu nedenle adil bir düzende sadece ekonomiye bakılmaz. Herkese insan hakkı tanınması gerekmektedir. Her türlü inanış sahibinin kendi inanışına göre yaşamasına müsaade eden bir barış ve uzlaşma anlaşması mahiyetinde olmalıdır. Yapılacak anayasalar hem insan haklarını koruyacak hem de devletlerin zulüm yapmasını önleyecek şekilde siyasi gücün sınırlarını ve hangi adil esaslara riayet edeceğini belirtecek, kuvveti değil hakkı üstün tutan metinler olmalıdır.

NEMELAZIMCI, VURDUMDUYMAZ VE UYUŞUK NESİLLER

Öte yandan küresel güçlerin, özellikle de Amerika’nın kontrolünde kurulan ve idare edilen Afrikalı kurumlar veya askeri birlikler de yeni nizama göre yeniden organize edilmelidir.  Afrika Birliğinin görevi emperyalistlerin sömürü düzenlerini korumak değil adaleti önceleyen sistemleri korumak olmalıdır. Yine aynı hassasiyetlerle gençlik için de çalışmalar yapılmalı ve Afrika’nın her sokağında, her ağacın altında inanılmaz oranlarda tüketilen uyuşturucu ve içki engellenmelidir. Bedeni ve ruhi bakımdan sıhhatli gençler yetiştirilemezse bu zulüm sisteminin engellenmesi mümkün değildir. Afrika’da asırlardır devam eden zulümler ve kötülükler nemelazımcı, vurdumduymaz ve uyuşuk nesiller nedeniyle sona erdirilememiştir.

Bu bağlamda devlet; planlayıcı, yönlendirici, tanzim edici, teşvik edici ve destekleyicidir. Toplumsal işler vakıflar eli ile, asıl iktisadî faaliyetler ise özel teşebbüs tarafından yapılır. Bugün Afrika’daki düzenler Batılı küresel şirketleri ve çok ufak bir işbirlikçi mutlu azınlığı zengin etmeye devam etmektedir. Bunun sonucu olarak Afrika sömürü, pahalılık, enflasyon, işsizlik, açlık, geçim sıkıntısı, sefalet ve geri kalmışlık yüzünden ızdırap çekmekte ve Afrika’da gelir dağılımı her geçen gün korkunç bir şekilde bozulmakta ve süratle sosyal patlamalara doğru sürüklenmektedir. Ayrıca bu düzen fakirleri muhtaç duruma düşürülmelerinden dolayı zenginleri ise haksız büyük faiz gelirlerinden dolayı ahlak çöküşüne de itmektedir. Bunu Afrika’nın özellikle büyük şehirlerine gittiğinizde görmemeniz mümkün değildir.

Bu konuya ve adil düzenin Afrika için önerebileceği pratik çözümlere gelecek hafta devam edeceğiz inşallah.

***
MUSTAFA UZUN

Araştırmacı Yazar

1 yorum

Yorum gönder