Afrika’da Göç ve Beyin Göçü: Kıta Kendi Potansiyelini Kaybediyor mu?

 

Afrika, dünyanın en hızlı büyüyen nüfusuna sahip kıtası olmasına rağmen, milyonlarca insan daha iyi yaşam koşulları arayışıyla kıtayı terk ediyor. Her yıl yaklaşık 500 bin Afrikalı, Avrupa, Kuzey Amerika veya Asya’ya göç ediyor. Bunun içinde en kritik olan ise beyin göçü; yani kıtanın en yetenekli, eğitimli ve kalifiye insanlarının yurt dışına gitmesi.

Beyin göçü, kıtanın kalkınma sürecini doğrudan etkiliyor. Afrika’daki doktorların %30’u, mühendislerin %20’si ve akademisyenlerin önemli bir kısmı yurt dışında çalışıyor. Nijerya, Güney Afrika, Gana ve Kenya gibi ülkeler, sağlık ve teknoloji sektörlerinde büyük beyin göçü veren ülkeler arasında. Eğitimli nüfusun yurt dışına gitmesi yerel ekonominin gelişmesini yavaşlatıyor ve kritik alanlarda uzman eksikliği yaratıyor.

Ancak bu durum tamamen olumsuz değil. Diaspora ekonomisi büyüyor ve yurt dışında çalışan Afrikalılar her yıl 95 milyar dolardan fazla döviz göndererek kıtadaki ailelerini ve yerel girişimleri destekliyor. Bunun yanı sıra, bazı ülkeler tersine beyin göçünü teşvik etmek için yurt dışındaki yetenekleri geri kazanmaya yönelik politikalar geliştirmeye başladı. Ruanda ve Etiyopya gibi ülkeler, diaspora mensupları için özel yatırım programları oluşturuyor.

Afrika, beyin göçünü tersine çevirmek için eğitim, iş fırsatları ve ekonomik istikrarı artırmak zorunda. Aksi halde, kıta en büyük potansiyeli olan insan kaynağını kaybetmeye devam edecek. Afrika kendi geleceğini inşa edecek mi, yoksa en değerli beyinlerini kaybetmeye devam mı edecek? Bu sorunun cevabı, kıtanın önümüzdeki yıllarda nasıl bir yol izleyeceğine bağlı.

 

Yorum gönder