Gazze ile Dayanışmanın Ötesinde – Afrika’nın Filistin Politikaları
Afrika kıtası tarihsel olarak Filistin meselesine duyarsız kalmamış, aksine birçok ülke 20. yüzyıldan bu yana Filistin halkının özgürlük mücadelesine destek vermiştir. Bu destek, yalnızca diplomatik açıklamalardan ibaret değil, aynı zamanda özgürlük, anti-sömürgecilik ve insan hakları ekseninde kurulan ahlaki bir dayanışmanın ifadesidir. Ancak bugün bu dayanışma sınanıyor. Gazze’de yaşanan sistematik yıkım ve soykırım karşısında, Afrika’nın pozisyonu yeniden tartışılıyor.
2023’te Güney Afrika’nın İsrail’i Uluslararası Adalet Divanı’na şikayet etmesi Filistin’e verilen desteğin ilk kez uluslararası hukuk düzleminde ete kemiğe büründüğü bir an olarak kayda geçti. Güney Afrika, sadece bir müttefik değil, adaletsizliğe karşı kıtadaki ahlaki liderliği üstlendiğini de göstermiş oldu. Bu tutum, hem İsrail lobisinin hem de Batı’nın siyasi baskısına rağmen cesur bir çıkıştı.
Ancak kıtanın genelinde bu kadar net bir duruş olduğunu söylemek zor. Birçok Afrika ülkesi, İsrail ile askeri, ekonomik ve teknoloji tabanlı ilişkilerini geliştiriyor. Bazı ülkeler Gazze’ye yönelik saldırılara sessiz kalıyor, bazıları ise diplomatik açıklamalarla yetiniyor. İsrail’in Sahraaltı Afrika’daki etkisi, özellikle tarım teknolojileri, savunma sanayi ve dijital izleme sistemleri üzerinden giderek artıyor. Bu durum, Afrika’nın dış politikasında etik ilkelere karşı çıkar temelli bir denge arayışına girdiğini gösteriyor.
Öte yandan, halklar düzeyinde Filistin ile kurulan bağ çok daha sahici ve güçlü. Nijerya’dan Senegal’e, Güney Afrika’dan Tunus’a kadar geniş bir coğrafyada Filistin için gösteriler, boykot kampanyaları ve dualar gerçekleşiyor. Üniversitelerde öğrenciler İsrail karşıtı bildiriler yayımlıyor, camilerde Filistin için yardım toplanıyor. Bu taban hareketi, yöneticilerin çekingenliğine rağmen Afrika’da Filistin’e olan vicdani desteğin sürdüğünü gösteriyor.
Afrika’nın Filistin politikaları artık sadece “destek” ya da “kınama” düzeyinde değil, yeni bir dış politika vizyonunun göstergesi olarak da okunmalı. İsrail’in Gazze’de uyguladığı soykırıma karşı alınan tutum, Afrika’nın uluslararası düzeyde nerede durduğunu ve nasıl bir gelecek tahayyül ettiğini açıkça ortaya koyuyor.
Gazze ile dayanışma, artık retorik değil; adalet, uluslararası hukuk ve kıtalar arası eşitlik için gerçek bir sınav. Bu sınavda Afrika halkları doğru tarafta duruyor. Siyaset kurumlarının ise bu sesi ne kadar taşıyacağı, kıtanın ahlaki bütünlüğünü belirleyecek.
Yorum gönder